Türkiye’yi karış karış geziyorum, milletimizle birlikteyim. Bazen tepki gösterenler de oluyor. Demokrasilerde politik tepki haktır ve elbette her tepki provokasyon değildir. Yeter ki birbirimizle konuşmayı başarabilelim. Birbirimizi ikna edemeyebiliriz ama mutlaka konuşmalıyız.
Bozcaada Kalesi’ni geziyorum. Kalenin avlusu bel hizasına kadar ot bağlamış. Adanın tarihi ve turistik bakımdan el üstünde tutulması gerekmez mi? Kaymakamlık ve belediye niye bakım yapmıyor? Üstelik girişte 6 TL alınıyor. Otları bile yolmuyorsanız bu para nereye harcanıyor?
Her on twitten bir tanesi 'abi bakan olmalıydın' şeklinde.. Ülen bakan'lar benim gibi mutlu mu? Geziyorum ,eğleniyorum şarkı söylüyorum ,para kazanıyorum , gittiğim yerlerde politik çekişmelerim olmuyor,kendimi herkesle akraba gibi hissediyorum. Ya niye bakan olmak isteyeyim?😊
Hollanda , Fransa , İspanya.. Kaç gündür geziyorum dolaşıyorum aklım hep sizde.. Dünya mutfağının seçkin örnekleri önüme geliyor “benim öğrenci kardeşlerim şimdi bu yemekleri oralarda,yurtlarda nasıl bulacak ki?“ deyip sizin adınıza 2 porsiyon fazla yiyorum yemin ederim.
Slovenya’ya taşınalı 1 ay oldu. Uyuyorum, çalışıyorum, yürüyüş yapıyorum, kitap okuyorum, yakın ülkeleri geziyorum, para kazanıyorum, bozuk parayla alışveriş yapıyorum. BOZUK PARA İLE HESAP ÖDÜYORUM. Bugüne kadar yaşama taklidi yapmışım. Espresso 1 Euro.
15 yaşımdan beri dünyayı geziyorum. Hayatımda İstanbul Havaalanı kadar uygunsuz, işlevsiz boşluklarla dolu, bir tasarım faciası, zaman kaybettiren, soğuk, antipatik havaalanı görmedim. Çok net.
Doğalgaz faturası soruyorsunuz, söyleyeyim mi bilemedim aslında yüreğime indi biraz açıkçası, çok da sıcak filan değil ev,bu arada öyle hamam gibi ev sevmem ben kışın, dizi izlerken battaniyemi örtüyorum, her zaman eşofman ile geziyorum. Yine de 1400 lira🙈 Kış çok sürmez umarım.